Dolar Ne Zaman Yükselir ve Düşer? 2026 Beklentileri ve KKM Etkisi
Dolar kuru, Türkiye ekonomisinin en hassas barometresidir. Yatırımcısından sanayicisine, öğrencisinden emeklisine kadar herkesin gözü ekrandaki o sayıdadır. 2026 yılına girmeye hazırlandığımız şu günlerde; Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının tasfiyesi, ihracatçıların kur talebi ve FED'in faiz politikaları doların yönünü belirleyen ana etkenler olarak masada duruyor.
Bu rehberde; "Dolar neden sürekli yükseliyor?", "Düşmesi için ne olması gerekir?" ve "2026'da bizi neler bekliyor?" sorularını, güncel ekonomik veriler ışığında cevapladık.
Dolar Neden Yükselir? (2026 Senaryoları)
Doların yükselmesi, basit bir arz-talep meselesi gibi görünse de Türkiye özelinde durum biraz daha karmaşıktır. İşte doları yukarı iten 4 ana güç:
1. KKM (Kur Korumalı Mevduat) Çıkışları
2025 yılı boyunca ekonomi yönetiminin en büyük önceliği KKM hesaplarını azaltmak oldu. KKM'den çıkan paranın bir kısmı TL mevduat faizine giderken, faizlerin enflasyon karşısında yetersiz kaldığını düşünen veya "güvenli liman" arayan yatırımcılar doğrudan dövize yöneliyor. Bu talep, piyasada döviz arzını sıkıştırdığı için dolar kurunu yukarı iten en somut etkendir.
2. İhracatçının "Rekabetçi Kur" Talebi
Türkiye'deki enflasyon %40-50 bandındayken, dolar kurunun sabit kalması ihracatçıyı zora sokuyor. Türk şirketleri, artan işçilik ve enerji maliyetleri nedeniyle yurt dışındaki rakipleriyle fiyat rekabeti yapamıyor. İhracatçılar, "Dolar enflasyon kadar artmalı ki mal satabilelim" tezini savunuyor. Bu baskı, kurun kontrollü bir şekilde yukarı gitmesine (devalüasyon) zemin hazırlıyor.
3. Enflasyon Farkı (Satın Alma Gücü Paritesi)
Türkiye ile Amerika arasındaki enflasyon farkı açıldıkça, TL'nin teorik olarak değer kaybetmesi gerekir. Eğer Türkiye'de bir ürünün fiyatı %50 artarken, Amerika'da %3 artıyorsa; dolar/TL kuru sabit kaldığında Türkiye "pahalı" bir ülke haline gelir. Piyasa eninde sonunda bu farkı kapatmak isteyeceğinden kur yukarı yönlü hareket eder.
4. Jeopolitik Riskler ve Güvensizlik
Sınırımızdaki savaşlar veya iç siyasetteki belirsizlikler, yatırımcının "Kötü gün dostu" olarak gördüğü dolara sığınmasına neden olur. Güven azaldığında talep artar, talep arttığında fiyat yükselir.
Dolar Ne Zaman Düşer?
Doların kalıcı olarak düşmesi veya yatay seyretmesi (stabilizasyon) için hem içerde hem dışarda belirli şartların oluşması gerekir:
1. FED Faiz İndirimleri (Küresel Zayıflama)
Amerikan Merkez Bankası (FED), faiz indirmeye başladığında dolar küresel çapta (Euro, Sterlin, Yen karşısında) değer kaybeder. Dolar Endeksi (DXY) düşer.
-
Önemli Not: Dolar dünyada değer kaybetse bile, eğer Türkiye'de enflasyon çok yüksekse; Dolar/TL paritesi düşmeyebilir, sadece "daha az yükselir".
2. Yüksek TL Faiz Politikası (Sıkı Para Politikası)
TCMB (Merkez Bankası) faizleri yüksek tuttuğunda, yatırımcı "Dolar alıp kenara koymak yerine, paramı mevduata koyup %50 kazanayım" der. Bu durum dolara olan talebi bıçak gibi keser. 2024-2025 döneminde kurun patlamamasının ana sebebi bu sıkı duruştur.
3. Turizm ve Yabancı Sermaye Girişi (Sıcak Para)
Yaz aylarında turizm gelirlerinin artması veya Türkiye'nin kredi notunun artmasıyla ülkeye giren yabancı fonlar (Swap kanalları, Borsa girişleri) piyasayı dolara boğar. Arz artınca fiyat gevşer veya düşer.
2026 Beklentisi: Neler Olabilir?
2026 yılına girerken piyasalar iki zıt güç arasında sıkışmış durumda:
-
Aşağı Çeken Güç: Merkez Bankası'nın (TCMB) sıkı para politikası ve yüksek rezerv biriktirme stratejisi kuru baskılıyor.
-
Yukarı İten Güç: KKM'den çıkan paranın döviz talebi ve ihracatçıların "Kur çok düşük kaldı" isyanı.
Ekonomistlerin genel beklentisi; doların sert bir şekilde düşmesinden ziyade, "Enflasyon kadar veya enflasyonun biraz altında" kontrollü bir şekilde yükselmeye devam edeceği yönündedir. Ani bir düşüş beklemek, mevcut enflasyonist ortamda (paranın zaman değeri nedeniyle) yanıltıcı olabilir. Ancak FED'in agresif faiz indirimleri, doların küresel gücünü kırarak TL üzerindeki baskıyı bir nebze hafifletebilir.
Yatırım kararlarınızı verirken tek bir değişkene değil, hem Ankara'nın hem de Washington'un (FED) kararlarına odaklanmanızda fayda var.
Burada yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım kararlarınız, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Güncel Yorumlar / Forum